BUSKİ de Marmara Havzası Taşkın Yönetim Planı toplantısı
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Marmara Havzası Taşkın Yönetim Planının Hazırlanması Projesi’, ‘Meriç-Ergene ve Marmara Havzası Kuraklık Yönetim Planının Hazırlanması Projesi’ ve ‘Su Kaynaklarında İklim Değişikliğine Uyum Projesi’ kapsamında Bursa’daki bilgilendirme toplantısı, BUSKİ Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşti.
Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Maruf Aras ve BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi başkanlığında yapılan toplantıya, ilgili kurumlardan daire başkanları, şube müdürleri ve teknik personelin yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Yıldız Odaman Cindoruk da katıldı.
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılması maksadıyla su yönetiminde iklim değişikliği uyum planlamaları ve uygulamalarının büyük önem arz ettiğini ifade eden Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Maruf Aras, taşkın yönetim planlarının da çalışmalar içerisinde önemli yer tuttuğunu ifade etti. Aras, plan çalışmalarını havza bazında yaptıklarını ve yenilenmeye ihtiyaç duyulan planların da zamanında yeniden gözden geçirildiğini vurguladı. Bursa’nın hem Susurluk hem de Marmara havzaları içerisinde kaldığını ifade eden Maruf Aras, Marmara Havzası Taşkın Planı Hazırlanması sürecinde ilk bilgilendirme toplantılarına Bursa’dan başladıklarını, Kocaeli, İstanbul ve Tekirdağ illerindeki ilgili kurum ve kuruluşlarla da bir araya geleceklerini sözlerine ekledi.
En çok etkilenen sektörler: Tarım ve sanayi
Su Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Maruf Aras, iklim değişikliğinin günümüzün en büyük problemlerinden birisi olduğuna ve küresel olarak devam ettiğine dikkat çekerken, ''Türkiye’de iklim değişikliğinden etkilenmesi beklenen ana sektörlerin içme-kullanma suyu, tarım ve sanayi olduğu görülmektedir. İklim değişikliğine uyum kapsamında; kayıp ve kaçakların azaltılması, yağmur suyu ve arıtılmış atık su gibi alternatif kaynakların yaygınlaştırılması, su tasarruflu teknolojilerin uygulanması, tarım için uygun ürün deseninin seçilmesi, endüstri için sıfır deşarj yaklaşımının benimsenmesi ve temiz üretim uygulamalarına geçilmesi akla gelen ilk tedbirlerdir'' ifadelerini kullandı.