Kadınlar hem öğreniyor hem üretiyor

Bitlis’in Tatvan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bünyesinde açılan aile destek merkezi (ADEM), bölgede her yıl yüzlerce kadına hem eğitim hem de iş olanağı sağlıyor.
Tatvan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bünyesinde kurulan ADEM’de açılan birçok branşta kurslarda eğitim alan kadınlar, daha sonra kendi iş yerlerini açarak aile bütçelerine katkı sağlıyor. Açılan kurslara katılan kadınlar, el becerilerini geliştirerek sosyalleşme imkanı da buluyor. Dikiş nakış, okuma ve yazma, giyim, aşçılık, el sanatları ve örgü kurslarının verildiği merkezde yüzlerce kursiyer, açılan kurslar sayesinde sosyal hayatlarının daha da renklendiğini ve kendilerini geliştirdiklerini söyledi.
Evlerde atıl durumda olan malzemeleri kursta değerlendirdiklerini dile getiren Usta Öğretici Filiz Sözbilici, “Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü bünyesinde sosyal yardımlaşmanın da destekleriyle burada kurslarımızı yürütmekteyiz. Kursumuzda şu anda 23 kayıtlı öğrencimiz var. Burada hem kumaşları değerlendiriyor hem de öğrencilerimiz çeyiz hazırlıyor. Mesela biz kartelalardan bile ürünler çıkarıyoruz. Yani öğrenciler evlerindekiler de değerlendirebiliyorlar. Ürün de veriyoruz. Mesela tel kırmadan öğrencilerimize ürünler de veriyoruz. Bir tane kendilerine bir tane bize yapıyorlar. Bizim burada seminerlerimiz oluyor. Öğrencilerimizi bilgilendirmek amacıyla 15 günde bir seminerlerimiz de oluyor. Yani bayanlarımızın burada güzel zaman geçirdiğini düşünüyoruz ve faydalı olmaya da çalışıyoruz. Ayrıca ürünleri geri dönüşüm olarak da kullanıyoruz” diye konuştu.
Kurs sayesinde birçok çeyiz ve hediyelik ürün diktiğini ifade eden Gülseren Aka adlı kursiyer de, “Kursa gelme amacım, evde tek kaldığım için uğraşım sadece ev temizliği ve çocuklardı. Onlar da büyüdükten sonra evde canımız sıkılıyordu. Uğraş için arkadaşlar tavsiye etti geldim. Yaklaşık 3 yıldır kursa geliyorum. Çok güzel bir ortam ve çok güzel bir yer. Arkadaşlarımız ve hocalarımız iyi. Günümüzün nasıl geçtiğini fark etmiyoruz. Çeyiz olarak ben çarşaf takımı çok diktim. Abimin kızı evleniyordu, ona çeyiz olarak diktim ve Muş’a gönderdim. Ondan sonra pike diktim. Kızım için hediyelik olan namazlıklar, bohçalar, çarşaf takımları, perde, kıyafet diktim. Önceden evde parçayı değerlendirmeyi bilmiyordum ve atıyordum. Ama şimdi değerlendiriyoruz ve çok güzel şeyler de yapıyoruz. Kendi ihtiyacımızı yani kendi söküğümüzü dikebiliyoruz” şeklinde konuştu.